28 Haziran 2013 Cuma

Heyecanlı bir mutluluk çarpıntısı tuzağı

Hani yağmurdan sonra toprak kokar ya..
Hani sessizliği bir gülümseme bozar ya
Mesela.. Kapı çalar hayalinde o gelmiştir zaten.
Sonra mesela, nasıl desem ?
Öpersin ya dudaklarını
Bazen kaçarlar arkadaşların
Geri gelmek üzere  özlem dolarsın
Bir anne zorla yemek yedirir ya çocuğuna
Sevgi malzemeli aşk dolu bir kaşıkla..
Hani yaz gelir, sanki çok mutlu olacağından eminsindir..
Hani birisi sormuştur seni
Ne selam, ne yol sormak için..
Hayal edersin hemen bohçalarımı nasıl taşıyacak diye..
Nasıl desem mutlu olursun ya bazen birşeylerden,
Okuma gafletinde bulunduysan bu dizeleri
Bari yardım et,
Benim için çok mutlu olduğun bi anı hayal et...
Hah ! İşte o an !
İşte o çarpıntı, o mutluluk
Hani o mutluluk varya mutluluk
O yok bende şu an.. Yok işte arkadaş...

Bir dizgi ezgisi

Ne dante gibi, ne de bir bilen !
Manifestolarım hiçliğime olan aşktan
Yahu ne de çok konuşuyor bu oğlan
sormayın yaldır yaldır akıyorum
bu aralar çok araladılar

Ne bir aşk gibi !
Ağlıyorum işte
Bugün telefon açtığımda
keşke dedim açmasa
ve beni tutsak bıraksa çevir tonuna
bugün dedim şiir yazacağım
adımdan bahsetsinler diye egoladım bilincimi
bu aralar beni çok araladılar

Ne kırgınlığım var ne küskünlüğüm !
Yapraklar uçuşsa hayatımda işte sonbahar derim
çünkü programlanmışım Son'lara
Tıp sen gibi !
Ve yokluk işte, iştah kabartan bir sperm
bu aralar beni çok araladılar

Ne yazıyor ! Kalbi mi haykırıyor küstahca !
Hayır zeminine tohum ektim, bekliyorum yağmuru
Kar yağsada olur yeterki açık kollarımı doldurun
Son söz yazmak istedim,
Çünkü hep sonlara gafilim
Bu aralar beni çok karıştırdılar
Yoksun diye değil, dizginlemeyedim diye...

Adamım ben

Sözcüklerin kurcaladığı adamım
ben ki ne sorsan söylerim
nede arasın beni ısrarla
çünkü ben ölümün dürttüğü adamım
hep aynı tırı vırı
hep aynı sen ve hep aynı soru
neden ?

kaçmak gerekirse öbür dünyaya
sadece içmek gerekir nefesini
o götürür seni duyduğun yazıtlara
ve o bulur seni orda
karşıladığını zannedersin susarsın
çünkü ben sözlerin adamıyım
aşk, neden ?

kalıp bir halim var
tek tük çalım atabiliyorum sana
ben ki öyle bir şerefsiz
kendimden gayri köy yakmıyorum
yorgun değilim, kronik aşığım...
çünkü ben bir reçetesiz birde sensiz
valizimi arayan adamım lakin yok ara ki yok...

26 Haziran 2013 Çarşamba

Mavi

Bugün kırmızıda geçtim
neden diye sormayın anlamak yok
Nasıl bugün yoksan yanımda
Anlamanada gerek yok
Beklemedim geçtim

Bugün kırmızıda geçtim
sarıyı sevmem yeşil tarzım değil
geçtim umarsızca polise denk geldim
söyledim işte beklemeden geçtim

Sormayın memur bey nedenini
geçtim işte kırmızıyı hoş değil
sarıdan haz etmem yeşil boş
baktım gökyüzüne en sevdiğim orda
maviydi renk geçtim, durmadım geçtim.

23 Haziran 2013 Pazar

Far'k



Şimdi anladın mı neden yalnızlık güzel ?
Bak gölgelerle konuşuyorlar
Orda sen varsın, diğer sen, başka sen
O Sevişiyor kadınla, nasılda iffetli !
Onlar boşalacaklar, su gibi akacak içindekiler
Zevk alıyorlar Hain !
İçimiz içiniz ve içleri
Boşalacaklar, senin ihtimalin
Senin gölgen ve sen...
İhtimalin değil bak 'sen'
İşte buradasın, karşımda
Sanmasınlar sende sevişmiyorsun
Ve alalade boşalmayacaksın
Güzelsin, güzel olacak ve oldu.
Baksana mısralarımız BABA diyor sana...

tarife



Yahu çökelekli pasta gibiyim !
Nasıl olur böyle birşey ?
İşte tamda öyle birşeyim
Ne mantığa nede sana kobayım
hayat  güzelliklere gebeyse
sürekli çocuk mu aldırıyor
tarifimi vermek isterim sana
aşka 2 ampul yakmak lazım
kısık ateşte fazla bir kalp çarpıntısı
yaşanmışlıkları ise mentollü bezle sileceksin
herşeyin tarifi mümkün ama ya senin ?
senin yemeğin ise fırında ayakkabı koşturmak gibi
anlamsız etkileyici kisveli
senin yemek tarifin bende gizli
birisine söylersem yaparlar seni
yerler yerler ve süzgeçsiz geçirirler mısralardan
aşk hep heyecana gebeyse
yine mi düşük yaptı be...

21 Haziran 2013 Cuma

Geri Verin..

Bana sararmış beyazı verin !
Ne olur aplikasyon aşkına
susun ama parmaklarınızla
Tuşlardan sessize almayınız sizi
çünkü tek ihtiyaç aşka
Bana sararmış beyazı verin..

O ki eski bir muhasebe ofisindedir
O ki eski iğrenç kahverengi masadır
ve onlar gerçektir ne sanal ne yalan
Sökün ulan klimaları !
Yakın Ayfonları !!
Bana eskimiş sararmış beyazı verin !

Veremezsiniz değil mi 90ları
yasak çocukluk meyvesini yedirmezsiniz
90ların sonunda bütün beyazlar sarardı
inanmazsanız sorun bilenlere
dumandan, işten, yorgunluktan, emekten
inci gibi mobilyalar, vantilatörler, araç ve gereçler
hepsi sarardı ! hepsi soldu !
bu gelen milenyumdu !
Çaldı lan beni !
ÇALDI !
Ne olur eskitin bir beyazı ve bana geri verin, azda olsa...

20 Haziran 2013 Perşembe

söz

An nedir ? Dedi bana. Cevap bazıları için soruda gizli, dedim.

17 Haziran 2013 Pazartesi

halüsinasyoN



gelecekte gelip geçecektir
halüsinasyonların en güzeli Allah'tan gelendir
öyle ki sızım sızım titrersin önce
ama ne rezonans !
inceler incesi, tarifi mümkünsüz bir haz

Dünü unuttum sanma
unutursam yarınlarım yanar
güldüğüm anılarımı saklıyorum beyn'de
ki yarınlarım düne dönebilsin diye
ama ne çığırtkan !
bu beyn öyle bir sıçan, zıp zıp durmayan

Yaklaş öpüş olalım
sevişmeye ramak kala tövbe ederiz
yarınlarımdaki halü'leri yok ettiniz
aman çokta umrumda !
ben dünü ararken neler getirdin aklıma...

Berber



Berberler çok konuşuyor
Bu berberler hep konuşuyor
Bir berbere naber desen
Haberler serer önüne
Serzenişteler hep berberler
Beraber gidelim kapansın çeneler
Yok, yok.. Berber bahane
Beni yalnız bırakma, bir benle...

Soygun



Elleri tetikte soyuyorlar beni
önce hırsızlık sandım
meğerse çırılçıplak bırakmakmış amaç
hedefine yaklaşmak üzereyken
çevik bir hamle yaptım bağırarak
beni soymayın ! Ben zaten soysuzum !
Hem bunu soymayız bir daha ki sefere
çayada gelin dedim.
Baktım kaçıyorlar
şans işte, Allah'tanmış
aralarında benden delisi yok imiş...

cezalı ceset

ölüm bir sessizlik
ama bana değil sana
sen kaybeden oldun bu tarafta
bense yok olan kavramların üstüne
şimdi herkes susuyor
tüm dünyayı susturdum
biliyor musun kimse ağlamıyor
ben gülmüyorum hatta
gel yine bir akıl oyunu yapayım
dünyayı feth etmek
insanları istediğin hale getirmek
o halde tüm insanlar
susuyor ve ağlamıyorsa dünyayı feth ettim
sen bile sustun acıdan
çünkü ölüm bir sessizlik
ama bana değil sana...

14 Haziran 2013 Cuma

Onur

Yahu birde kızmıştım adama utanmadan
neden sevmiyorsun kardeşim beni dedim ?
Sen gibi değilim, onurum var benim dedi
yazık, adam 1-2 aya gider usta
düşünsene insanlar 1 tanesi ile başedemiyor
on tane ur'u kim taşıyabilir sırtında...


12 Haziran 2013 Çarşamba

130613

Bende doğdum bir saksının içinden
küllerimi dağıtmamak için ölmedim
bende yazıyorum işte bir saksının dibinden
o kadar büyük ki saksı
bir yerlere gitmesi zor
şaka gibisin saksı şaka gibi
dünyanın bir yerlerinde hala bir yere gitmek zor
biz büyüdükçe evren daralıyor
çünkü şirk koşmuşuz tüm aşklara
en büyük aşk kendinde zannediyorsun
oysa bak bugün benim doğum günüm
güneşsiz bir ortamda kumsal kenarındayım
kumsalım tahta atomlarından birleşmiş bir masa
şaka gibi hayat, oysa şaka nedir ki ?
kavramların hala tartışıldığı şu dünyada
demiyor ki kimse en küçük aşk benim
ben çıkarlı bir ilişki kurbanıydım ki aldatıldım
dünyanın bir yerlerine gitmek hala zor ama
en zoruda insanın kendi cehennemini kabullenmesi
şaka gibi bir saksının içinde yüzmek hala zor
en küçük aşk benimkisi çünkü
senin dünyanın bir yerlerine gitmek hala zor. hala acımasız.

( İyi ki doğdun be üstad ! )